🦙 Kadın Kocasına Seni Istemiyorum Derse
Karıkocasına "Ben seni istemiyorum, beni boşa" der, koca da "Var benden falan ol" deyip boşamaya niyet ederse karısı boş olur. Koca "Evime girmeni yasaklamasam" diye şart etse, birinci defa yasaklayıp daha sonra yasaklamasa kadın boş olmaz.
Alışılmadık bir tedirginlik var üzerimde, dikkatsizliğimin bana yeni bir etiket hediye ettiği evren yine şen kahkahalar atıyor yüzüme yüzüme. En çok korktuklarımı en başta soruyor. Kendi hatamın bedelini kalbi atan bir başka canlıya ödetemeyeceğimi bildiği için rahat belki de. Şimdi de hiç umursamadan onu erkek olarak
6 Hanımına, anam, kızım, kardeşim demekle boşama olmaz. Fakat (Şimdiden sonra anam, kızım veya kardeşim ol) derse boşama olur. Bu bir talak-ı bain olur. 7- Kinayeli sözle boşamada, bain talak iddetinde, hanımının odasına giremez. Kadın süslenemez, koku sürünemez, yabancı kadın gibi talak veren kocasından uzak durur.
Rasülü Ekrem (S.A.V.) Bir hadis-i şeriflerinde kadının kocasına itaat etmesinin lüzumunu, aksi takdirde büyük vebal ve kahra uğrayacağını mealen şöyle haber veriyor: "Bir kadın, kocasının rızası olmadığı hâlde evinden çıkarsa, gökteki meleklerin hepsi ve cinnîlerle insanlardan başka varlıkların hepsi, o kadın
günümüz insanının evlenmeme sebepleri. sayfa sonu. 1. #233497. karşı tarafta o mabadı görememek de bunlardan biridir. kadın kesimi de evlilikten çekinir fakat bu yine erkeklerden kaynaklıdır. sözde korumacı aslında id'sel davranan erkek kesiminin kadınların özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik davranışları da bu kurumun
Herseferinde seni umutlandırıp aynı şeyi yapıyo Mesude. Annene de söyledim Eylül'ün parasına ucuna sayacağım dedi. Al kızım. تمام Abla. Iyi misin Bak çok üstün görünüyorsun. içimi kandırdın beni anne? あの、別化する名義です بابا Düşünüyorum da benim annem kadın gözünün üzerinden ayırmazdı.
Kimne derse desin,seni hiç incitmeyecegim. Dostda istemiyorum, sevgide. Acitmayacak seni degersizler. Kimse dokunamayacak gruruna. Gözyasım sahit olsun, söz
HABERLER Yazarlar Sabanur Kıraç Çocuk sahibi olmak istemeyen kadın canavardır! Onlar sizin gibi “Hayır ben çocuk istemiyorum” diyemez. Derse belini kırar poposunun üzerine
SENİÜZMEK İSTEMİYORUM DEMEK =. 1: hacı benden ekmek cıkmaz sana demek. 2: ben gayım demek. 3: başka birini buldum demek. 4:burnu sürtülsün köpek cekeyim demek. 5:hafız kabak tadı verdin valla demek. 6: tenhada götürcek manita buldum hadi abicim sen biraz uza demek. 7:git bak bakayım ben dışardamıyım demek
Bir gölün kenarindan gecerken kirmizi elbiseli bir adam elini kaldirmis,durmasini isaret etmis. Adam arabasini durdurmus. Kirmizi elbiseli adam:"Merhaba, ben ormanin kirmizili ibnesiyim, Karnim cok aç. Bana yiyecek bir seyler verir misin" demis. Adam bir parca ekmek vermis tesekkurleri kabul edip yola cikmis.
Kadınkocasına «beni üç talâkla boşa» der, kocası da seni ibâne ettim, yani talâk sebebiyle senden ayrıldım, derse, bu soruya cevap teşkil ettiğinden üç talâk vaki' sayılır. [70] Kadın «Beni üç talâkla boşa» der, kocası da «Sen boşsun» veya (F) harfini atıf veya sebep kullanarak «sen boşsun» derse, bir talâk
ben dertli bir cezveyim elden ele gezmeyim
DWaH0N. ahmet altan'ın "kadın üşürse" adlı eserinde son derece başarılı bir şekilde işlediği konu. en çok sevdiğim yazılarından bir tanesidir"bir kadın 'ben üşüyorum' dediğinde, bunun cevabının 'üstüne bir şey al,' 'istersen bir taksiye binelim,' 'eve geldik zaten' türünden bir söz olmadığını, 'üşüyorum' dediğinde kadının 'bana sarılsana' demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı aldı. sanırım binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmediği için 'gizli bir dil' geliştirmek zorunda kalan kadınlar, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılamadığını, niye 'emeceklerine üflediklerini' hiç anlayamazlar. erkeklerin, bakkal dükkanının arka tarafındaki salak küçük oğlana benzediğini düşünürler 'anlayışsız ve beceriksiz salaklar.'ben ne zaman bu konuyu düşünsem aklıma hep amarcord filmindeki o sahne memeli bakkal kadın, köyün ufak oğlanlarından birini bakkal dükkanının arka tarafına hiç çıplak kadın görmemiş oğlanın meraktan ve heyecandan faltaşı gibi açılmış gözleri önünde o inanılmaz büyüklükteki memelerini bakan küçük oğlanın ağzına verir memelerinden öfkeyle azarlar sonra üflemeyeceksin salak, erkeklerin konuşmalarının bir yerinde hep, 'üflemeyeceksin salak, emeceksin' tuhaflığının yaşandığını bir şey söylediklerinde aslında başka bir şey söylemek istemiş olabileceklerini kendim mi farkettim yoksa bunu bana bazen usulca bazen sabırsızca sözleriyle kadınlar mı öğretti şimdi tam bir kadın 'ben üşüyorum' dediğinde, bunun cevabının, 'üstüne bir şey al,' 'istersen bir taksiye binelim,' 'eve geldik zaten' türünden bir söz olmadığını, 'üşüyorum' dediğinde kadının 'bana sarılsana' demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmediği için 'gizli bir dil' geliştirmek zorunda kalan kadınlar, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılamadığını, niye 'emeceklerine üflediklerini' hiç bakkal dükkanının arka tarafındaki salak küçük oğlana benzediğini düşünürler'anlayışsız ve beceriksiz salaklar.'sevgi ve şefkat eksikliğine hiç tahammül edemeyen, bunların 'açıkça' söylenerek elde edilmesinin ise elde edilenin değerini düşüreceğine inanan kadınların niye isteklerini düpedüz söylemedikleri ise erkekler için hep bir göstermenin kadınlara özgü bir davranış olduğunu sanan erkekler, açıkça sevgilerini ve şefkatlerini göstermekten hep olmadan, onlar, bu duyguların gösterileceği tek yerin yatak odası olduğuna inandıklarından, kalabalıkların içinde sevgi ve şefkat gösterdiklerinde, herkesin seyrettiği bir yerde sevişiyorlarmış hissine kapılıp tedirgin için duygular, kapalı yerlerde yaşanması gereken 'mahrem' şeylerdir, kadınlar ise bunu hayatın her anında yaşanması gereken bir şey olduğunu hemen hepsi gizli bir 'derebeyi' olan erkekler, kadınların her isteğinde, her talebinde bir isyan, bir başkaldırı hatta bir hakaret bekledikleri, kadınların 'üşümeleri' ya da 'acıkmaları' değil, erkeğin yanında soğuğu ve açlığı hissetmeyecek kadar kendinden geçmiş bir aşka kapılmaları ve bu aşkı taleplerini dile getirmeyerek o yüzden, erkeğin biraz kadınsılaştığı ve duygularını alabildiğine özgür bıraktığı aşkın ilk günleri geçtikten ve erkek yeniden erkekliğine döndüğünde, kadınlar 'üşümeye' başlarlar.'benim uykum geldi' dediğinde erkeğin onla beraber yatmamasını, perhize başladığı sırada aniden bir hoşluk yapma isteği duyan erkeğin ona sevdiği yemekleri almasını 'düşmanca' bulmaya erkeğin her davranışı ince eleklerden geçirilip, onun sözlerinde ve davranışlarında 'sevgisizlik' işaretleri tek tek o gizli dil daha sık ortaya yakınırlar önce, 'çok şişmanladım,' 'çok yaşlandım,' 'çok çirkinleştim,' bunları söyledikten sonra erkeklerin ne söyleyeceklerine, ne yapacaklarına büyük bir ilgi eksikliği olarak gözüken o anlayışsızlıkların, artık eskisi kadar beğenilmemelerinden ya da sevilmemelerinden mi kaynaklandığını anlamaya savma verilecek her cevap, bakkal kadının öfkeli tepkisini üflemeyeceksin salak, erkekler bu durumlarda genellikle yoo, hiç de şişmanlamadın, iyisin, biraz kilo aldın belki ama önemli yakınmalar onlara manasız ve çocukça gelir ise sinirlenmeye sen beni eskisi kadar cevabı elbette, 'nerden çıkardın bunu, tabii ki seviyorum' değil, sıkı bir sarılış ve iyi bir şeylerin yanlış gitmeye başladığını gören erkek ise, güzel bir hediye almanın ya da daha kestirmesi 'biraz para vermenin' zamanı geldiğini için sorunun tedavisi öpüşmede değil etmeli ki, kendi değerini, gizliden gizliye kendine verilen parayla ölçmeye yatkın kadın için yapılacak 'fedakârlığın' miktarı bir zaman işe yarar, kadın, 'salağın' duygularını böyle ifade etmeye çalıştığını ise, o düz vahşeti ve insafsızlığı ile 'ağlıyorsa biraz para ver,' çözümlemesini hediyelere ve paralara çabuk alışılır, sarılışların ve öpüşmelerin özlemi yeniden 'üşür.'son bir iki deneme daha yapar, bazen güzelliği ve cinselliğiyle, bazen sinirli çıkışmalarıyla, erkeğe 'üşüdüğünde ona sarılınması gerektiğini' bir daha öğretmeye erkek hâlâ, emeceğine üflüyorsa, o tehlikeli sapak yaklaştı kadın kadere rıza gösterip teselliyi hediyelerde, parada, çocuklarında, kendisine sağlanan güvende aramaya razı olur ve arada sırada tutan 'ben çok yalnızım' yakınmaları ve ağlama nöbetleriyle hayatını sürdürür ya da 'üşümeye' fazla dayanamayıp, 'sarılmasını bilen' biri var mı diye etrafa bakınmaya koyulur.'sarılmasını bilenler' bu sapaktaki kadınları keskinleşmiş radarlarıyla hemen vakit işler iyi sarılmasını bilenler de bir süre sonra kaçınılmaz erkekliklerine geri dönüp, üşüyen kadına, üstüne bir hırka almasını bu, hem acıklı hem eğlenceli süreci başlatan ilk uyarı da, her kadının kendi özel lisanında hemen üflemeyeceksin salak, emeceksin."*
kadın kocasına seni istemiyorum derse