🏀 Olmaz Ki Böyle De Yatılmaz Ki

olmazkİ, bÖyle de yatilmaz kİ! 17:17 08 Nisan 2014 Dünyaca ünlü şov yıldızı Kim Kardashian, Tayland`da gerçekleşen bikini çekiminde fiziğini gözler önüne serdi. Vallasen delisin delisin. Olmaz ki böyle çarpılmaz ki. Çıldırmışsın sanki valla sen delisin. Ne olmuş birden gördüysen onu. Ömründe ilk gördüğün erkek o mu. Aman sus sus duymasınlar sesini. Göğsümden koparır atarım seni la la la. Delisin delisin delisin. Delisin delisin. Olmaz ki! Böyle de yatılmaz ki! (Orhan Veli Kanık) Ruşen Eşref Ünaydın'ın "Diyorlar ki" adlı eseri ne güzeldir! Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer. Ki bağlacı, birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. Yok, benim de yok ama Olmaz ki Böyle de yatılmaz ki. DENİZİ ÖZLEYENLER İÇİN Gemiler geçer rüyalarımda, Allı pullu gemiler, damların üzerinden; Bireliyle de göğsünü tutmuş. İçinde kötülüğü yok, biliyorum; Yok, benim de yok ama Olmaz ki! Böyle de yatılmaz ki! Evet, şairimiz Orhan Veli, genç kız da Bella. Aslında tanışmaları iki üç yılı bulmaktadır, ama arkadaşlık ve samimiyetleri daha yenidir. Siyasi konularda yazılar yazmam ve paylaşmam köşemde. Genellikle siyaset dışı, hemen her konuda yazılar yazmaya çalışırım. Yazacağım yazı da siyasi bir yazı gibi görünse de aslında, siyasetin en alt kısmı olan muhtarlıkla ve bir muhtar adayımızla ilgili olacak. Her haliyle renkli bir kişiliğe sahip olan bu dostumuz, muhtar adayımız, genç kardeşlerimizden biri orhan veli sözleri. serde erkeklik var, ağlayamam! vazgeçmek mümkün olmasın. bu derde düşmeden önce.“. yazık oldu süleyman efendi' ye. ismi bile kalmadı yadigar. “ayrılık olmasaydı." "içinde kötülüğü yok, biliyorum; yok, benim de yok ama olmaz ki! böyle de yatılmaz ki!" SereSerpe. Uzanıp yatıvermiş, sere serpe; Entarisi sıyrılmış, hafiften; Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor; Bir eliyle de göğsünü tutmuş. İçinde kötülüğü yok, biliyorum; Yok, benim de yok ama Olmaz ki! Böyle de yatılmaz ki! Anasayfa » Çaykara Haberleri » Olmaz ki, böyle de yapılmaz ki! 1955 yılında Çaykara Yeşilalan (Holaysa) köyünde doğdu. İlkokulu köyünde ortaokulu Çaykara’da okudu. İlçede lise olmadığı için lise tahsilini Manisa Soma’da tamamladı. Dönemin gençlik hareketlerinin tam içinde olması hasebiyle, yüksek öğrenimine Böyle de gitmek olmaz ki ? Böyle de yapılmaz ki_ . Güzeldi . Cevap Yaz. Mahmut Cantekin. 3 Eylül 2016 Cumartesi 20:53:44 Yorumun bağlantısını kopyala; Uzanıpyatıvermiş, sere serpe; Entarisi sıyrılmış hafiften; Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor; Bir eliyle de göğsünü tutmuş. İçinde kötülüğü yok, biliyorum; Yok, benim de yok ama Olmaz ki! Böyle de yatılmaz ki! Orhan Veli Kanık Kayıt Tarihi : 24.8.2000 17:51:00 Bir eliyle de göğsünü tutmuş. İçinde kötülüğü yok, biliyorum; Yok, benim de yok ama Olmaz ki! Böyle de yatılmaz ki!” Adı Bella’dır kızın, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde kütüphaneci olarak çalışıyor, aynı zamanda da Almanca da öğretiyor çocuklara. “Bella” adı daha sonra “bela” olur başına. SFDZ. OLMAZ Kİ, BÖYLE DE YATILMAZ Kİ ! Hiç unutmuyorum, henüz daha bıyığı terlememiş biriydik, malum kapalı toplum, başımızda DEMOKLES’in kılıcı gibi “Muzır neşriyat yasası.. Meşhur TAN gazetesiyle avunulan yıllar. Ve o gazetenin olumsuz başlıklarından biri, ablamız öyle bir poz vermiş ki, fırlama editör başlığı cuk oturtturmuş. “OLMAZ Kİ BÖYLE DE YATILMAZ Kİ” diye ! Şakası, nostaljisi bir yana haftalardır Fenerbahçe’yi şampiyon yapmamak adına yatacağı şeklindeydi tüm sosyal medyanın büyük düşünürlerinin fikri. Tamam belki tartışılacak bir golle siyah beyazlılar vizeyi aldı ama acaba dili dışarı çıkana koyduğu oyuna da AYIP edilmedi mi? Kadrolar elimize geldiğinde ATİBA dışında o da tartışılır net bir hammal’ın olmaması maçın çok tempolu ve bol gollü geçeceği biçimindeydi. Biryerde de öyle oldu. Ama bu sezon ne çektiyse GÜÇSÜZLÜĞÜNE yenilen sarı kırmızı kaybetti. TT ARENA’da ilk KARTAL mağlubiyeti. Maçın kırılma anı ise 60’dan sonraya kaldı. RIEKERINK SİNAN hamlesini doğru yaptı ama çıkacak oyuncu bence YASİN değildi. Ama biraz orta sahayı güç katsın diye aldığı VURDUMDUYMAZLIĞIN Felemenkce de kelime adı DONK yine yaptı yapacağını! seyirci de gol öncesi yaptığı hata ve sonrasıyla her top ona geldiğinde; Annesinin hatırını sordu Anneler Gününde.. DIEGO belki tartışılır ama DONK’a protesto kesinlikle tam isabet. Takımı, hırsını ben beğendim. MUSLERA, SABRİ, SELÇUK, EMRE iyilerdendi. Golden 2 dakika önce EMRE takım elbiseyle atılacak golü yapsa, bu dakikada farklı şeyler konuşurduk. Artık AVRUPA için tek çıkar yol KUPA’yı almak kaldı. 26 Mayıs açıkçası ÖZBEK’in, takımın, gelecek yıl ki planların, transfer bütçesinin, KISACA her ama herşeyin belirleyicisi olacak. ŞAFAK 18… Bekleyip göreceğiz !! Yazarın diğer yazıları için tıklayın mail twitter iskendergen1 Önceki günlerden birinde gözlerimize ,ev içinde gürültü patırtıya alışık olduğumuzdan bir süre sessizlik olunca kontrol etme ihtiyacı görelim , Artun , bıçak sırtı , düştü düşecek uyku almayı cevap verir gibi , artık dansöz pozisyonunda mı uyudu desek , kırmızı nokta yayınlara mı başlasak ki , böyle de yatılmaz ki!... Zafer Hacısalihoğlu'nun haberiZaman zaman etkili olan sonbahar yağmurlarına karşın, Kasım ayının ortalarına gelinmesine rağmen, Kuşadası ile birlikte batı bölgelerinde hava sıcaklıkları mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam ediyor. Kuşadası'nda dün 20 dereceyi bulan hava sıcaklığı bugünde 21 dereceye kadar ulaştı. Hava sıcaklığındaki mevsim normalleri üzerindeki artış, Kuşadası sokaklarında ve sahillerde ilginç görüntülerin oluşmasına yol açtı. Vatandaşlar ise hafta içi olması rağmen yazdan kalma günlerin keyfini çıkardı. İHA 10/03/2009 böyle de fetiş olmaz kiböyle de yatılmaz ki yaa... Gönderen u-dsign zaman 2053 Evet, şairimiz Orhan Veli, genç kız da Bella. Aslında tanışmaları iki üç yılı bulmaktadır, ama arkadaşlık ve samimiyetleri daha yenidir. Bella, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde İngilizce dersi vermektedir, bir yandan da liseyi bitirmek için kalan birkaç dersini çalışmaktadır. Bella Kent kızlık adı 1923’te İstanbul’da doğmuş. İlk ve ortaöğrenimini değişik okullarda sürdürmüş. 40’lı yıllarda Ankara’da yaşayan ablası Dora’yı sık sık ziyaret eder. Dora, Güzel Sanatlar Müdürlüğü’nde görevlidir. Eniştesi 1946’ya kadar Tercüme Bürosu’nda çalıştıktan sonra istifa ederek Agence France Presse’e geçer. Erol Güney’in üniversite yıllarından beri tanıdığı ve Tercüme Bürosu’nda da dostluğunu sürdürdüğü Orhan Veli, Güney çiftinin evlerine konuk olur sık sık. Yine 1946’da Hakkı Tonguç ve Sabahattin Eyuboğlu, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile görüşürler. Cumhurbaşkanı’na “Hasanoğlan’da İngilizce dersi verebilecek bir kız bulduk, ama adı Bella” dediklerinde aldıkları yanıt, “Ee? Ne bekliyorsunuz, hemen işe alın” olur. Bella liseyi bitirmediği için öğretmen değil de kütüphaneci olarak işe alınır. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nde İngilizce, Fransızca ve Almancanın yanı sıra jimnastik dersleri de verir. Shakespeare’in Bir Yaz Gecesi Rüyası adlı eserini sahneye koyan öğrencilerin yanında da o vardır; sahne düzenlemesine yardımcı olmakla kalmaz, oyundaki dansları da oyunculara o öğretir. Bir gün kaldığı odanın kapısını açtığında, yatağında bir ayının uyuduğunu görür. Başka bir gün de Hasanoğlan’da durmayan trenden bir sonraki istasyonda inip saatlerce yürür okula dönebilmek için. Bütün bunları tatlı anılar olarak anlatıyor Bela. 1946 seçimlerinden sonra değişen politikadan Tercüme Bürosu, Milli Eğitim ve Köy Enstitüleri’yle birlikte Bella da payına düşeni alır. 1948’de Meclis’te sorulan soruların biri onunla ilgilidir; hükümete, liseyi bitirmemiş bir Yahudi kızının para mukabilinde Hasanoğlan’da ders verip vermediği sorulur. Bella’nın Enstitü’deki öğretmenliği son bulur. Orhan Veli, uzun yıllar Bella’ya kur yapar. Bir de isim bulur ona Düşes. Karşı adlı kitabını 1949’da Bella’ya verirken ilk sayfasına, “Bu iş böyle yürümez duchesse!” yazar. Nedir yürümeyen tam belli değil. Belki de, Bella’nın Orhan Veli’yi hep arkadaş gibi görmesi, platonik de olsa ilgisini dostluğa yorumlaması sanırım. O yıllarda Orhan Veli’nin birkaç kadına daha kur yaptığını bildiğimiz için, Bella’yı bu konuda haklı görmek gerekir. Aşağıdaki mektup da Bella’ya yazılmış. Tarih yok, ama Yaprak antetli bir kâğıda yazıldığına göre 1949-50 olmalı Bella, Bir gazeteci evinde mürekkep bulunamadı. Bu yüzden mektubumu kurşun kalemle yazmak zorunda kaldım, özür dilerim. Benim hakkımda ISTANBUL gazetesinde çıkan yazıdan dolayı yazdıklarınıza teşekkür ederim. Bununla beraber beni daha evvel yazılmış yazılardan daha iyi tanımak mümkündü. Burada, Seza geldiğinden beri, çok güzel vakit geçiriyoruz. Birkaç defa, Ralfi’ye, Lüküs Hayat operetinden parçalar söyledim. Bugün de o parçaları tekrar ettim. Benden, bilhassa bu noktayı yazmamı isteyen Seza’dır. Bu hafta Ankara’da at yarışları başlıyor. Belki de kazanırız. Benimle ortaksınız. Bir vurgun vurursak haber veririm. Orhan Veli Bu mektubun bütün cümleleri tesadüfen, B ile başladı. Belki de Bella B ile başladığı için. Orhan Veli’yi çok güzel anlatan bir mektup bu. İçeriğinde kur yapmıyor Bella’ya, ama her cümleye B ile başlayarak anlatıyor kendisini. Mektuptaki gazeteci Erol Güney’dir. Seza ise Erol Güney’in baldızı, yani Dora ve Bella’nın kız kardeşi. Hüzünlü bir öyküsü var Seza’nın; Erol Güney’in lise yıllarından beri arkadaşı olan Benya Rapoport’un eşidir. Onları Erol Güney tanıştırmıştır. Benya’nın ailesinin bütün karşı çıkmalarına rağmen genç sevgililer evlenir. Benya uzun yıllar Türkiye’de yaşamasına rağmen Romanya vatandaşıdır. Bir işadamı olan Benya Amerika’da bir iş gezisindeyken Romanya’da komünistler iktidarı ele geçirir. Artık komünist bir ülkenin vatandaşı olan Benya, Türkiye vizesi alamaz. Romanya’ya gönderilmemek için Amerika’da evlenerek oraya yerleşir. Seza’ya bakmak da Erol Güney’e düşer. Bir de oğlu vardı Seza’nın babasını hiç görememiş olan Ralfi. Orhan Veli bu iki yaşındaki bebeği çok sever, ona şarkılar ve mektupta bahsettiği gibi Lüküs Hayat operetinden parçalar söyler. Orhan Veli’nin at yarışlarına düşkünlüğü bilinir. Gerek İstanbul’da gerek Ankara’da at yarışlarını hiç kaçırmaz. Bundan Orhan Veli’nin yarışlardan iyi para kazandığı sonucu çıkarılmasın; hep sürpriz atlara oynar, kazandığında iyi kazanmak için… Ve hep kaybeder. Erol Güney, 1956’da İsrail’e yerleşince Dora’yla beraber Seza ve Ralfi de İsrail’e giderler. Ralfi başarılı bir film yönetmeni olur. Ne yazık ki 40’lı yaşlarda kalp hastalığı nedeniyle ölür. Seza da evlat acısını yaşadıktan sonra 2000’de yaşamını yitirir. Bella, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ndeki işine son verilince İstanbul’a döner. Annesiyle İstiklal Caddesi’ndeki Hacopulo Hanı’nın çekme katında bütün Boğaz’ı ve Haliç’i gören bir daireye yerleşir. Dört yıl kadar oturdukları bu evin konukları arasında Orhan Veli de vardır. Gelir, bir köşede oturur, konuşulanları sessizce dinler. Evde içki yoktur, yarım saatliğine Lambo’ya gider, iki tek atıp döner. Bir keresinde de evin cumbasında oturup konuştukları basamakta sızar kalır. Orhan Veli, öldüğü güne kadar sürdürür Bella’ya ziyaretlerini. Cenazesi kaldırılırken bir köşede ağlayan kadınların arasında Bella da vardır. Bella şu an Bebek’te oturuyor. Evi, Orhan Veli’nin mezarı ve heykeline çok yakın. Okuldan bildiği Almanca’nın yanına, kendi kendine öğrendiği beş dili daha ekledi İngilizce, Fransızca, Almanca, Yunanca ve İtalyanca. Evlendi; bir kızı, bir torunu var ve sık sık onları Barselona’da ziyaret eder.

olmaz ki böyle de yatılmaz ki